|
Kadınlar Kulübü Kadınlar İle İlgili Tüm Konulara Bu Başlık Altından Ulaşabilirsiniz. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
05.Şubat.2024, 19:02 | #1 |
Durumu | Kadının rengi Günümüz koşullarında kadını kadınlığından, Erkeği erkekliğinden uzaklaştırıp cinsiyetsizleştirme çabaları ve her an karşımıza çıkan cinsiyetsiz mi olmalıyız ? Erkeksi mi davrandım? sorularının manipülasyonları ve yaklaşımlardan uzak durmak adına kaleme alıyorum bu düşüncelerimi. (Ki eklemek isterim bahsi geçen bir önceki başlangıç cümlesindeki genelleme, ötekileştirme ve veya kendinden olmayanı yadırgamalara karşı hadsizlikler barındırmamaktadır)toplumsal cinsiyet rollerinin günümüzde var olmadığına dair yaygın bilinçli kesimin bir görüşü varsa bile; şüphesiz bu “toplumsal cinsiyet rolü “ kavramının getirdiği toplum ve kültürün bir arada yaşarken bizlere sunduğu bir bütündür. Ve sonu ön görülemez şekilde etkisini sürdürmektedir. ımg Endüstriyet Renkler Renkler ve cinsiyet söz konusu olduğunda 1940’lı yıllarda bugünkü tanımıyla renk ve cinsiyet ilişkisinden bahsetmek mümkün değildi. O zamanlarda, renkler yerine kıyafet ve duruşlar tarzları belirliyordu. Dünya devi Coco Chanel ,o zaman için kabul görülemez maskülen tarzının 1910’da kurduğu Chanel markası ile varlığını gözler önüne sunmuştur. Bahsi geçen zamanlarda gelişmemiş endüstriyel renkler mevcuttu ve henüz kimlik kazanmaya yaklaşmamıştı. Kimyasal bir devrim gerçekleşmediği için kumaşlar kötü koşullar altında elde ediliyordu. Yıkandığında renklerini uzun süre koruyamayacak verimsizlikteydi. Şu an ki mavinin ve pembenin tonu henüz böylesi bir cinsiyetçi baskıya uygun değildi. Bebeklere ise cinsiyet gözetmeksizin ekonomik koşulların ön gördüğü doğrultuda elde var olan kumaşlar tercih ediliyordu. 1929’da başlayan ve 1930’lu yıllar boyunca devam eden Dünya Ekonomik Bunalımı ya da diğer adıyla Büyük Buhran zamanlarında un üreticileri yoksul kadınların un çuvallarını çocuk kıyafetlerine, bebek bezlerine dönüştürdüğünü fark edince… Bu çuvalları düz beyaz üretmek yerine çeşitli renkli motiflerle süslemeye başlamıştı. Böylesi geçmiş zamanlarda araştırmalara göre 3.5 milyon kadın ve çocuğun un çuvallarından yapılmış giysiler giydiği biliniyor. ımg Renklerle imtihan bu koşullarda başlamamış ise bile endüstrinin ve sanayileşmenin etkisi ile günümüze kadar farklı bir algıyla devam etmemize sebep olmuştur. İlk kıyafetlerimiz, bizler için hazırlanan odalar, alınan oyuncaklar hatta yapılan kurabiyeler….. Günümüzde artık öyle olmasa da nüfus cüzdanlarımızda ki renk farklıkları gibi sayısız sebep ile kadınlar pembe ve tonlarına dayatılıyordu…. Yani daha dünyada var olmadan bizler için tasarlanan rollerin içine sıkışıp kalıyorduk ta ki toplum bilinci dediğimiz farkındalık arttırılıp üzerimizde oluşturulan tüm bu dayatmalardan uzaklaşıncaya kadar Özgürlüğe Sığmayan Kalıplar Zaman belirtmeksizin kadın ve kadınsılık erkek ve erkeksilik toplumun her zaman diliminde mecburi bir dayatma haline dönüşmüş durumda. Kendi acizliğini kabul etmeyen varlığını ve karakterini hiçbir koşulda doğru ifade edememiş bireyler tarafından bunları yapabilen tüm kadınlar erkeksilikle itham edilmiştir. Ayakları üzerinde durabilen fikirlerini bağnaz bir diretme ile değil bir doğruluk zemininde savunan, Bir cinsiyete bağlı kalmadan kendi hür iradesi ile yaşan, kocaman gülen, geçimini sağlayan, para kazanan- para harcayan kendi isteklerini, hedeflerini yaşam kalitelerini ve sorunlarını net ifade edebilen tüm kadınlar bunları gerçekleştiremeyen vasat zihinlerce erkeksilik denilen dar ve gelişmesi asla mümkün görülmeyen bir kalıpla yaftalanmıştır. Kibarlık zarafet ve nezaket kadınların rolleri haline dönüşmüş kadınsılığı tanımlayan ifadeler halinde yansıtılmıştır. ımg Erkeksi durmak Erkeksi yürümek ve konuşmak kabalık nezaketten uzak bir kimlikle toplumumuza servis edilmiştir. Ayrımcılık gördüğümüz sınıflandırmalar ve daha nice kategoriye ayrıldığımız yaşamımızda savunabileceğim tek bir düşünce vardır. Kadın kimliğimi kendi seçimlerimle var ediyor ve yaşıyorum. Bu yaşama sürecinde insan kalmaya devam etmek için çabalıyorum. Toplumumuzda yadsınamaz bir alt benlik ile hala kadın ve erkeği her alanda net bir şekilde eşit tutmayan iş hayatında özellikle kurumsal firmalarda cam tavan etkisi gibi varlığı hala araştırmalara konu olan bir bilinçaltı etkisini sürdürmekte bu sebepledir ki kadınlara kadınlığı ile eşit haklar sunulmalıdır. “Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil gibi kategorilere ayrılırlar. Halbuki bu kadar karmaşık değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.” Albert Einstein sözü gibi onca sınıflandırmalardan onca kategori içerisinden sadece ihtiyaç duyduğumuz iyi insan ve kötü insan ayrımı için insan olmaktır. |
06.Şubat.2024, 00:15 | #2 |
Durumu | Cevap: Kadının rengi Kadının rengi ordövr tabağıdır. |
Bookmarks |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
|~|En sevdiğiniz göz rengi hangisi??|~| | Haje | EylulSohbet IRC Paylaşımları | 0 | 20.Ekim.2023 12:07 |
Erkekte/Bayanlarda en beğendiğiniz göz rengi nedir? | Ayışığı | EylulSohbet IRC Paylaşımları | 0 | 03.Eylül.2023 06:28 |
Size Göre Aşkın Rengi Hangisi ? | Ayışığı | EylulSohbet IRC Paylaşımları | 0 | 03.Eylül.2023 05:14 |
Dekorasyonun uyumlu rengi: Terracotta | Sanem | Ev Dekorasyonu | 0 | 31.Ağustos.2023 13:00 |
2023 Sonbahar/Kış sezonunun öne çıkan 5 rengi | Sanem | Kadın Moda Trendleri | 0 | 22.Ağustos.2023 17:12 |