Kemalizm hastalıklı bir ideolojinin şeytani ayinleridir.

o kadar beyinsiz ve kör ki eleştirilen şeyin Arap seviciliği ile ilgili olmadığını anlamıyor.

'Atatürk yoksa maç da yok' Diyen Koç, Arabistan’a ihracı ve ithalatı da durdurur herhalde. Milyonlarca dolar kazandıkları ülkeye bunu da yapmazlar canım. Allah’ını seven bayrağını alıp Beşiktaş’a gelsin.!

Bir olacağız!
İri olacağız!
Diri olacağız!

Ekrem İmamoğlu

Lan adam o kadar taklitçi ki bşr ara hapse bile girmeye çalışıyordu. İçerden çıktığında kahraman olacak ya lale

Buna kahkaha attım hahahaga

ZaNa adlı kişinin imzası

Dûjmınê bav û kalan nabın dostê lawan !!!

Kufur hakaret olmasın arkadaslar ricamdir

Merhaba Mustafa Abi.
Nedir senin bu Kemalizm ( ATATÜRK ) ile alıp veremediğin yada düşmanlığın.

Zeus ê Kurdan adlı kişinin imzası

Menfaatinizin Köpeği Olmuşsunuz

Mersin üstünden İsrail’le ticarete devam ediyor azizim

Tûsî adlı kişinin imzası

Emîr-î Kebîr

Milliyetçiyim. Yedi sülalem Türk’tür. Başım dimdik. Kürt, Ermeni, Rum, yahudi vs olsaydım da başım dik olurdu. Vatanperverim. Kafa taşçı değilim. Nihal atsızın kafatası pergelini değil yazılarını severim. Sosyal adaleti savunurum. Komin yada sosyalist değilim 2000 küsür sayfa sol yayınlarından çeviri das kapitali çoğunu anlamasam da okudum. Binlerce sayfa “Nutuk” sadeleştirmeden de okumuşluğum vardır. Benim diyen Kemalist okumamış, okumuşsa da anlamıyordur bir çoğu. Bırak Nutuk’u doğru dürüst istiklal marşını bile okuyamaz Kemalistler. 10 kıtasını okuyan herhangi bir Kemalistten özür dilerim.

Halkçıyım popülist değilim. Devletçi ekonomiye karşıyım ama kapitalist de değilim. Memleketin solcusu rezidansta, islamcısı villa da kırk yıllık kapitalistim gecekonduda oturuyorum. Piyasa ekonomisinin de ahlaksızlığını sevmiyorum.

Cumhuriyetçiyim. Demokrasi ve özgürlükten nasipsiz faşist cumhuriyetçi değilim. Çin halk cumhuriyeti, İran islam vs. İngilizler gibi teokrasi savunuyorum. Demokrat değilimdir. Sloganlara hapsedilmiş sistemler beni geriyor. Hepsinin de birbirinden iyi ya da kötü tarafları vardır. Cumhuriyet ile sorunum hiç olmadı.

İnkılapçıyım. Lakin darbeci de değilim.

Devrimciyim. Nevizade cumhuriyet meyhanesinde, demir kafe de çok şeyler devirdim.

Laikim. Dini istismar eden yvşaklara hep karşı durdum. ( Ekrem İmamoğlu’nun sofra duası yapması geldi gözümün önüne) dini toplumdan soyutlamak kendi kafasına göre din yorumlayan yvşakların da karşısında durdum-dururum. Dindar değilim. Günahkarım. Kafir değilim. Allah’ın kelamına sonsuz sevgim ve saygım vardır. Dilimin döndüğü şekilde savurum. Kimseyi ne kadar dindar ya da dinsiz olduğu konusunda kınamam. Ama dindarla tşk geçenle acayip karşılık verir ve zevk alırım. Bugün ki hilafet bayrağı meselesi gibi. Adam Kelime-i tevhidi bilmez. Hilafet bayrağı der. Koca koca adamlar zır cahil. Cahilliğe kızmam ama hain olursa. Değişirim.

Binanaleyh Atatürk’le sorunum yok. Atatürkçüyüz diyenle sorunlarım var. Ve gerçekten de Kemalizm bir hastalık. Aşısı da yok.

Vesselam

Artık bazı konuları aydınlatmak gerekiyor.
Günlerdir Türkiye'den İsrail'e şu kadar gemi gidiyor, şu kadar petrol taşınıyor gibi haberler yapılıyor.
Bunu bazıları işin aslını bildiği halde planlı yaparken, birçok kişide işin aslını bilmeden duyduğuna/duygusuna yenik düşerek yapıyor ne yazık ki.

Tam 18 yıldır denizcilik sektörünün içinde olan birisi olarak size net/gerçek bilgiler vereyim.

Öncelikle İsrail,
Akdeniz'de ki en büyük kimyasal ve asit üreticilerinden birisidir. Bu sektörlerde yakın bölgede rakipsiz sayılırlar.

Türkiye'de ki limanların %90'ı özel sektöre aittir. Bu limanlarda tesisi bulunan firmaların ise %95'i yine özel sektöründür.
Bu firmalar, minimum 1, bazen 3 ve bazen 10 yıla kadar süreli anlaşmalar yapar.
Misal İzmit'te ki AKSA firmasına Letonya'dan her ay düzenli olarak binlerce ton ACN gelir. Çünkü imzalanmış kontratlı bir ticaret anlaşması vardır. Yani AKSA firması Letonya'da ki X firmasından (5 yıl boyunca üretilecek/gelecek şekilde) 200 bin ton ACN'yi zaten satın almıştır.

Bu örnekte olduğu gibi,
Türkiye'de birçok firmanın İsrail firmaları ile, İsrail'deki birçok firmanında Türkiye firmaları ile süreli anlaşmaları var. Bunlar tek seferlik mal alımı/satımı olabileceği gibi, çoğu zaman kontratlı ve tonajlı anlaşmalardır.
Örneğin,
İsrail'de ki X firması, Türkiye'de ki Y firması ile 2020-2025 arası üretilip/alınacak 100 bin tonluk Kostik anlaşması yapmıştır. Bu yük, sefer başına kiralanan veya sabit/kiralanmış gemilerle belirlenen süre zarfında taşınır. Yükü taşıyan gemi/armatör yükün sahibi değil, ücretli taşıyıcısıdır.

Kısacası,
Yapılan bu ticarette Devletin hiçbir alakası yoktur. Tamamen özel sektörden-özel sektöre şeklindedir. Yani serbest ticaret anlaşması dahilindedir.

Ayrıca yayınlanan bazı listelerde Türkiye'den İsrail'e günlük 200 üzeri gemi gittiğini gösterenler falan olmuş.
Doğru, çünkü;
O gemilerin %90'ı,
Köstence, Batum, Poti, Burgaz, Odessa, Novorossiysk, Kerç gibi dünyanın en işlek Karadeniz limanlarından kalkan ve İstanbul boğazı ve Çanakkale'den (başka yol yok zaten) İsrail'e geçen gemilerdir.
Bu gemilerin içerisinde büyük bir kısmı; ikinci, üçüncü ve bazen çoklu parsel alımı/satımı için Türk limanlarına uğrar. Bu parsellerin gideceği yerler ise genelde diğer Akdeniz ülkeleridir.
Devlet,
Bu gemileri de hiçbir şekilde (İsrail-Türkiye resmi olarak savaşta olmadan) engelleyemez, bu ticarete asla karışamaz.

Bunun yanında Devlet,
İsrail ile anlaşma/ticaret yapan Türk firmalarına da müdahale edemez. Özel sektördür, satma/alma dersen tazminatını ödemek zorunda kalırsın. Zaten bir nevi kayyuma girer bu.
Şunu da unutmayın, bu yaptığı anlaşmaları kendisi fes etmek isteyen firmalar olsa dahi, kontratta imzalanan cayma tazminatını ödemek zorunda kalır ve başka alternatif bulması gerekir.

Son olarak tekrar ederek söylüyorum;
İsrail'in rafinerilerinde kendilerine en az 5 yıl yetecek kadar benzin, mazot ve Jet A1'i emin olun var zaten.
Ayrıca Dünya da İsrail kadar zulacı bir devlet daha olmadığını da unutmamak lazım.

Dolayısıyla görünen herşey görüldüğü gibi olmamakla beraber,
Tek derdi etkileşim olan şarlatanlar veya çoğunluğu nasrallah/hizbullah güzellemesi yapan Şiacıların algı operasyonuna düşmeyin.

Hasan Basri Aydeniz