IRCMedya

Geri Git   IRCMedya > IRCMedya.Com - Kültür ve Sanat Dünyası > Tarih Kulübü > Türk Tarihi


Kullanıcı Etiket Listesi

Like Tree1Beğeni
  • 1 Post By Sanem

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13.Temmuz.2023, 13:21   #1
Durumu
Çevrimdışı
 
Sanem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart Türkiye'de anayasal süreç

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808[1]’de imzalandı.[2] Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından,[3][4] bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir.[5] Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti.[6] Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi.[7] Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir.[8] Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını (93 Harbi) neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı.[9] 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.[9]











Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'nda yenilmesinden sonra 16 Mart 1920’de İstanbul'un işgal edilmesiyle, Osmanlı Meclis-i Mebusan'ı 18 Mart 1920 son kez toplandı ve çalışmalarına ara verdi. Damat Ferit Paşa 11 Nisan 1920’de Meclis-i Mebusan'ı feshettirdikten sonra, 23 Nisan 1920’de ilk Büyük Millet Meclisi, Ankara'da toplandı. Meclis, 20 Ocak 1921 tarihinde Teşkilât-ı Esasîye Kanunu kabul etti.[10] Türkiye Cumhuriyeti'nin tek yumuşak ve tek çerçeve anayasası[11] olan Teşkilât-ı Esasîye Kanunu'nda yapılan değişikliklerle devletin rejimi, dini, dili, başkenti, başkanı gibi unsurlar belirlendi. 1876 Kanun-i Esasîsi resmen ilga edilmeyişi, 1921 Teşkilât-ı Esasîye Kanunu'nun da yeni bir devletin ihtiyaçlarını karşılayacak derecede ayrıntılı olmayışından dolayı, ikinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni bir anayasa yapma sorunuyla karşı karşıya kaldı.[12] Yeni Teşkilât-ı Esasîye Kanunu (1924 Anayasası), 20 Nisan 1924 günü kabul edildi. 1924 Anayasası, güçler birliği (yasama, yürütme, yargı) bakımından 1921 Anayasası'na göre daha esnek ve parlamenter rejime yönelik atılmış önemli bir adımdır.[11] Bu anlamda 1924 Anayasası'nın kuvvetler birliği görevler ayrılığı ilkesini benimseyen meclis hükûmeti sistemi ile parlamenter sistem arasında karma bir hükûmet sistemi kurduğu söylenebilir. 1924 Anayasası, 1961 yılına kadar yürürlükte kaldı.
27 Mayıs 1960 tarihinde, Millî Birlik Komitesi adında bir grup subay yönetime el koydu. Yeni bir anayasa yapılması için Kurucu Meclis kurularak, yeni anayasa bu meclise hazırlatıldı. 9 Temmuz 1961 tarihinde halkoylaması yapıldı ve oylama sonucunda %61,5 ile 1961 Anayasası kabul edildi.[13][14][15] Türkiye'de 1960’ların sonlarına doğru siyasal şiddet olaylarının artması ve bunların engellenememesi sonucu 12 Mart 1971 tarihinde Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları, dönemin başbakanı Demirel’i istifaya zorladılar.[16] Demirel'in istifa etmesiyle ordu desteğinde bir "partiler üstü” hükûmet kuruldu ve Anayasa'da değişiklik yapıldı. 12 Mart muhtırasının beklenen sonuçları vermemesinden dolayı 12 Eylül 1980 yılında ordu yönetime el koydu. 29 Haziran 1981'de çıkarılan kanunla bir anayasa yapmak için "Kurucu Meclis" oluşturuldu. Millî Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisinden oluşan bu meclis, hazırladığı Anayasa'yı 7 Kasım 1982 yılında halkoyuna sundu. %91,37 ile anayasa kabul edildi ve yayımlandı.[17]









alıntı


  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:59.


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions Inc.